“Hisseli Harikalar Kumpanyası Açıyor Perdesini, Açıyor, Harikalar Dünyası Burası, Herkese Neşe Saçıyor”
Haldun Dormen’in yazdığı, Boğaçhan Sözmen’in yönettiği Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı “Hisseli Harikalar Kumpanyası” adlı müzikal 4 Şubat Cumartesi günü saat 20.00’da Küçük Tiyatro’da prömiyer yapacak.
Bestesi Melih Kibar’a, şarkı sözleri Çiğdem Talu’ya ait olan ve Cenk Oral’ın dekor, Fulden Korkmaz’ın kostüm, Osman Uzgören’in ışık tasarımını üstlendiği oyunun müzik düzenlemesi Musa Göçmen’e, müzik direktörlüğü Kemal Alpan’a ait.
Anadolu’da turne yapan bir çadır tiyatrosunda geçen ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’; “assolistinin hayallerini gerçekleştirmek için İstanbul’a gitmesi ve kumpanyanın yeni bir assolist bulmasıyla birlikte bir köy ağasının bu yeni assoliste âşık olması” sonucunda gelişen olaylar konu ediliyor.
Müzikalde; Diler Öztürk, Deniz Keyf, Suat Karausta, Yunus Beydoğan, Özlem Gündoğdu, Bilal Gürdere, Rengin Samurçay, Süheyla Gürkan, Eda Ateş, Başak Gürdal Duranoğlu, Ali Davutoğlu, Can Öztopçu, Arsal Mazmanoğlu, Selma Bayraktargil, Elif Aksu, Sezin Yerdemir, Yiğithan Erdoğan, İbrahim Deniz Duru, Kemal Alpan, Semih Dönmez,Yunus Emre Yılmaz, dans ve vokal grubunda; Ebru Emre, Kübra Hazan, Samet Kozanoğlu, Mustafa Aksakal, Ayşe Simgem Baykara, Gülcihan Kısacık, Semih Dönmez, Yunus Emre Yılmaz, Duygu Yıldız Yavuz, Çisel Ocak Kara rol alırken, orkestrada: Kemal Alpan, Didem Uysal, Kubilay Burhan, Mehmet Baydoğan, Onur Boztaş, Alp Ediz, İlgen Süleyman Evmez, Erinç Sobacı Hamdi Tatlısu, Mustafa Oğuzhan Akkuş, Eray Akar, Duygu Güzelimdağ, Ahmet Sütçü görev alıyor.
İlk kez 3 Mart 1980'de İstanbul Şan Sineması'nda Haldun Dormen’in yönetmenliğinde sahnelenmiş olan eser yıllar içinde birçok kez farklı versiyonlarında seyirci karşısına çıktı.
O tarihten bu zaman değin yurt içinde ve yurt dışında 7’den 70’e izlenen “Hisseli Harikalar Kumpanyası”nı Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı olarak sahneye getiren Boğaçhan Sözmen bu müzikal için düşüncelerini ve geçirdiği süreçleri şöyle paylaşıyor:
Hisseli Harikalar Kumpanyası…
Bizim sanatımız, bizim öykülerimiz…
Oyunun yönetmeni Boğaçhan Sözmen; müziğin, tiyatronun, ışığın, dansın, rengin ve televizyonda, sinemada bir düş gibi gördüğü insanların eşsiz buluşmasından büyülenen 10 yaş civarlarında bir çocukken tanışmış bu müzikalle.
“Hisseli Harikalar Kumpanyası”nı sahneye koymak için nasıl karar verdiğini ise şöyle anlatıyor:
“Dünyaya bir şey yapmak istiyorsanız kendi sözünüzü söylemeniz lazım. Müzikal yapmak istiyorsam da bizden bir şeyler olsun diye düşündüğüm için bizim öykülerimiz ve bizim müziklerimizle ama çağdaş yöntemlerle yapmak gerektiğine inanıyorum” diyor ve devam ediyor…
Harikalardan Hisseme Düşen…
“Hisseli Harikalar Kumpanyası”; Türkiye’de bugün (2023 yılında) tiyatroya, sinemaya ilgisi olup da en azından bir ezgisini duymamış, birkaç karakterini bilmeyen 45 yaş ve üzerinde neredeyse kimsenin bulunmadığı bir eserin adı. “Şan Tiyatrosu’nda, Arı Sineması’nda, İzmir Fuarı’nda izlemiştik” diyenler mi istersiniz, daha adını duyar duymaz, “Hisseli Harikalar Kumpanyası açıyor perdesini, açıyor, harikalar dünyası burası, herkese neşe saçıyor” diye şarkı söylemeye başlayanlar mı? Ben de o Türk vatandaşlarından biriyim.
Yıllar geçince, Ankara Devlet Konservatuvarı’nda müzik ve tiyatro bölümlerini bitirip, çifte mesleklerimin birleşimi, müzikallere âşık oluyorum. İstanbul’da serbest çalıştığım, benim deyimimle “sokak çocukluğu” yaptığım yıllarda Melih Kibar ile yollarımız çakışıyor. Önce dost, hatta bir çeşit ağabey-kardeş ilişkisi, ardından üretmeye bayılan, düş kurmaya sevdalı iki adamın birlikte bir şey yapma isteği ortaya çıkıyor. 2000’lerin henüz başı. “Yeniden bir kabare yapalım, sahneye birlikte çıkalım”. Ben metni yazmaya başlıyorum. Mel-Ki’de sık sık buluşup okuyoruz. Bir kişi daha oluyor aramızda Kuşadası Altın Güvercin Şarkı Yarışması’nın mimarı Ali Rıza Türker. O da yapımcılığını üstlenecek. Çok gülüyoruz. Çok heyecanlıyız. Derken, Melih ağabeyin kalbi “yavaş!” diyor. Biraz dinlenmesi gerek. Toparladı derken ortadan yitişi. Sonra bizi hepten bırakıp gidişi. Boğazımı dolduran koca yumruk hayatta oluşan boşluğun yanında ne ki?
Buluşmalıyım...
Melih ağabeyle de müzikallerle de… Onca yıl beni okutan, eğiten, müziği ve tiyatroyu öğrenmemi sağlayan ülkeme de borçluyum… O zaman?
Hep çok sevdiğim, 33’lük plağını gözüm gibi yıllardır sakladığım “Hisseli Harikalar Kumpanyası”ndan güzel olanak olur mu? Hem artık nicedir sokak çocuğu da değilim. Cumhuriyet’in en değerli sanat kurumlarından birinin parçasıyım. Görevimiz yurdun hemen her yerinde, tüm insanların erişebilecekleri koşul ve bilet fiyatları ile dünya ölçeği ve düzeyinde tiyatro eserleri üretmek. Her türlü olanağımız var. Tek yapmamız gereken, çalışmak. Elimizde de Haldun Dormen hocamızın deneyimli, bilgili zihninden çıkmış, dünyanın en iyi müzikallerinin özelliklerini taşıyan bir eser var.
Ben bu projeyi yapmak istiyorum…
Geldim kuruma, “Ben bu projeyi yapmak istiyorum” dedim, “Bizim de müzikaller yapmamız gerek; haydi o zaman” dedi yöneticilerimiz. Güvendiler, muhteşem bir kadroyla birlikte tiyatromuzun tüm olanaklarını önümüze serdiler. Hiçbir ihtiyacımızda bizi yalnız bırakmadılar.
Hepimizin emeği…
Ekip çalışmasına hep çok inanırım. Kimi zaman siz seçersiniz, kimi zaman denk gelirsiniz. Seçtiklerim ve denk geldiklerimle hep birlikte soluk alarak, hayatımın en zorlu mücadelelerinden birini, baş köşeye koyacağım en güzel anılarımdan biri yaptık. Önce sevgili Musa Göçmen ile buluşup -ki kim bilir kaçıncı ortak projemiz- kendi müzikal düzenleme yaklaşımımızı kurguladık. İyi arkadaşımken, tiyatro yoldaşım haline gelen dekor tasarımcımız Cenk Oral’la sahne üzerini yarattık. Fulden Korkmaz, denk gelenlerimden; bu süreçte tanıştık, birlikte çalışmayı da sözü sohbeti de çok sevdik. Gülben Çay, 3. kez dans-hareket düzeni için eziyetimi çekmeye gönüllü oldu. Kurmaya çalıştığımız renkli dünyayı kâh çırılçıplak bir gerçek, kâh seyirciyi alıp götürecek bir düş olarak gösterecek usta işi ışıklar gerekir; Osman Uzgören’den ustasını, ağabeyini, dostunu bulmak zordur. Hem reji asistanı olan hem sahnede harika bir oyunculuk çıkaran Eda Ateş, bilgisi, sevgisi, çalışkanlığı ve tiyatroya deli oluşu ile bayıldığım ama en önemlisi (çok huysuz olduğum müzik konusunda) gözüm kapalı her şeyi bırakabildiğim Kemal Alpan. Ve daha önce bir iki selamlaşma dışında pek de tanımadığım ama bu projede çalışmak için kendi gönüllü olan, yardımcı yönetmenliği üstlenen, bir mucize gibi, aklımdan geçen notu söylemek için başımı çevirdiğimde “kara kaplı defterimiz”e çoktan yazmış da noktasını koyarken yakaladığım, en büyük desteğim, bir gün bir rejisinde oyuncu olmayı çok istediğim Başak Anat. Birbirinden değişik özellikleri, yetenekleri olan rengarenk, kimi çocukluğumdan bu yana izlediğim, kimi meslek yoluna aynı zamanlarda çıktığım, kimi büyük kızımla yaşıt olan, bu yüzden de ilk okuma provasını “Abilerim, ablalarım, kardeşlerim, evlatlarım” diyerek başlattığım harika oyuncular. Devlet Tiyatroları’nın atölyesinden sahne arkasındaki teknik ekibine, şoföründen büro çalışanına, gişesinden teşrifatına, emek veren tüm TİYATROCULARI olarak hepimizin emeği ile geçireceğiniz iki buçuk saat.
Atatürk, Cumhuriyet ve 100. Yıl…
Atatürk’ün daha Cumhuriyet 2 yaşını doldurmadan yetenekli gençleri yurt dışına eğitime göndererek çizdiği yolda olduğu gibi ayağını kendi toprağına basan, oradan çağdaş yöntemlerle dünyaya yönelen bir şey olmalı sanat. Biz de onun izini sürenler olarak bunu deniyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılına denk gelmesi de bu açıdan başka bir onur oldu.
Dilerim, aklımızla, gücümüzle yaratmaya çalıştığımız sanat denen güzellik sizi de bizim kadar mutlu eder.
Teşekkür…
Melih Kibar’a, tanışma olanağı bulamadığım ama kavuştuklarına inandığım Çiğdem Talu’ya, aynı sahneyi paylaşma şansı bulduğum ve bir kez daha hayran kaldığım Ayşen Gruda’ya, Adile Naşit’ten Turgut Boralı’ya tüm göçenlere selam olsun.
İyi seyirler…
03.02.2023
"SANATSIZ KALAN BİR MİLLETİN, HAYAT DAMARLARINDAN BİRİ KOPMUŞ DEMEKTİR."
Mustafa Kemal Atatürk
Terimler & Koşullar
Terimler & Koşullar
İçerikler
Gizlilik Politikası
Gizlilik Politikası
İçerik
İçerik
Copyright © 2024 DT • T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları, tüm hakları saklıdır.
Nothing in these materials is an offer to sell any of the components or devices referenced herein.
References to "Devlet Tiyatroları"; may mean Devlet Tiyatroları Incorporated, or subsidiaries or business
units within the Devlet Tiyatroları corporate structure, as applicable. Materials that are as of a specific date,
including but not limited to press releases, presentations, blog posts and webcasts, may have been superseded
by subsequent events or disclosures.
Devlet Tiyatroları incorporated includes Devlet Tiyatroları's licensing business,
QTL, and the vast majority of its patent portfolio. Devlet Tiyatroları Technologies, Inc., a wholly-owned subsidiary of Devlet Tiyatroları
Incorporated, operates, along with ist subsidiaries, substantially all Devlet Tiyatroları's engineering, research and development functions,
and substantially all of its products and services businesses. Devlet Tiyatroları products referenced on this page are products of Devlet Tiyatroları
Technologies, Inc. and/or its subsidiaries.