Küçük Hanımlar Küçük Beyler Uluslararası Çocuk Tiyatroları Festivali" dünya prömiyerini gerçekleştiren "Yunus Diye" oyunuyla perdelerini açtı.

Devlet Tiyatroları Macunköy Yerleşkesi'ne kurulan Açıkhava Sahnesi'nde gösterimi yapılan oyun öncesi, Devlet Tiyatroları oyuncuları ekibi tarafından çocuklara, "maske, mesafe ve temizlik" temalarını anlatan performans sergilendi.

Oyun öncesi AA muhabirine açıklamalarda bulunan Ankara Devlet Tiyatrosu Müdürü İpek Atagün Gezener, halk ozanlarını çocuk oyunlarına dönüştürmenin Devlet Tiyatrolarının sorumluluğu olduğunu ve bugün bunu gerçekleştirmenin gururu içerisinde olduklarını söyledi.Yunus Emre gibi bir değeri ilk defa minikler için oyunlaştırmış olmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Gezener, "Yunus Diye oyunumuz kamyon tiyatrosuyla İç Anadolu Bölgesi'ni gezecek. Onun dışında kendi sezon açılışımızda, kendi kapalı salonlarımızda oynatmaya devam edeceğiz. Sezon boyunca oynamaya ve kamyon tiyatrosuyla gezmeye devam edecek." dedi.

"Küçük Hanımlar Küçük Beyler Uluslararası Çocuk Tiyatroları Festivali"nin artık "markalaşmış uluslararası bir festival" olduğunu söyleyen Gezener, Kovid-19 nedeniyle uygulanan kısıtlamaların ardından açılışı çocuklarla yapmanın, çocukların sanatla sosyalleşmelerinin keyif verici olduğunu belirtti. Gezener, Ankara Devlet Tiyatrosunun "Yunus Diye" açılışı yapılan festivalde 10 Temmuz'a kadar İtalya'dan "Rosa", Yunanistan'dan "Müziğin Telleri", Bulgaristan'dan "Çuk ve Puk", İspanya'dan "Noktalı Virgül" ve Trabzon Devlet Tiyatrosundan "Oz Büyücüsü" adlı oyunların sergileneceğini bildirdi.

"Bu zamanda Yunus nasıl olurdu acaba"

Oyununun yönetmeni Caner Kadir Gezener de bu yılın Yunus Emre Yılı ilan edilmesiyle senelerdir düşündüğü Yunus Emre'yi çocuklara anlatma hayalini gerçekleştirme fırsatı bulduğunu anlattı. Yunus Emre'nin zamanının çok iyi bir ozanı, şairi ve aynı zamanda bir dervişi olduğunu ifade eden Gezener, "Bu zamanda Yunus nasıl olurdu acaba diye yola çıktık. Çocuklara biraz daha farklı bir Yunus göstermek için yola çıktık. Tabi ki bizim kafamızda canlanan Yunus'u çocuklara anlatmak çok zordur. O yüzden Yunus'umuzu biraz bu güne getirdik." şeklinde konuştu."

Çağın dönüşümü her zaman çocuklarda gözlemlenir 

Oyunun yazarı Erdal Ozan Metin de çağın dönüşümünün her zaman çocuklarda gözlemlendiğini belirterek, şunları kaydetti:"Büyükler olarak biz kendimizi kandırabiliyoruz ama çocukların o saflığında çağın dönüşümü her zaman görülür. Biz de bu çocuk oyununu ortaya koyarken pedagojik düşünerek, çağın ruhunu anlayarak çocuklarımıza bizim için gerçekten çok değerli olan Yunus Emre'yi doğru ve iyi bir yerden anlatabilmek için elimizden geleni yaptık."Oyun zaman zaman açık hava sahnesini dolduran çocukların kahkahalarının yükseldiği oyun sırasında aileler de çocuklarının yanında "sanatla normalleşmenin" keyfini çıkardı.Oyun, isimsiz bir çocuğun su bulmak için çıktığı yolculukta karşılaştığı "Kuş" ve "Güzelce" ile sezgiyi ve arkadaşlığı, aslında adının da "Yunus" olduğunu öğrenmesiyle kendisini bulmasını anlatıyor.