Devlet Tiyatroları, Avrupa Tiyatro Ailesine Yeniden Katıldı!

Devlet Tiyatroları, daha önce 2007-2020 yılları arasında üyesi olduğu, 1988 yılında kurulan Avrupa Tiyatro Konvansiyonu’na (ETC) katılarak Avrupa tiyatrosunun en güçlü platformlarından birinde yeniden yer almanın gururunu yaşıyor.

1-6 Kasım 2024 tarihlerinde Belçika'da Liège Tiyatrosunda düzenlenen ETC Uluslararası Tiyatro Konferansı ve IMPACT Forumu sırasında gerçekleşen bu üyelik, Türkiye'yi Avrupa'nın en büyük tiyatro ağına bağlayan önemli bir adım olarak öne çıkıyor.

Bu üyelikle birlikte Devlet Tiyatroları, Avrupa'nın dört bir yanındaki tiyatro profesyonelleriyle iş birlikleri geliştirme, ortak projelere katılma ve sanatsal özgürlüğü savunma gibi değerli imkanlara sahip olacak. Devlet Tiyatroları, Avrupa'nın bu zengin tiyatro ağının bir parçası olmasıyla kültürel alışveriş ve dayanışma fırsatlarıyla ülkemiz tiyatrosunu uluslararası alanda daha güçlü bir konuma taşımayı hedefliyor.

Avrupa ve Asya’dan 37 ülkeden 200’den fazla tiyatro profesyonelinin bir araya geldiği konferansta, sanatsal özgürlüğün korunması, dijital teknolojilerin tiyatroda yenilikçi kullanımları ve sürdürülebilir tiyatro projelerinin geliştirilmesi gibi güncel ve önemli konular ele alındı. Sanat dünyasının farklı noktalarından gelen katılımcılar, kültürel dayanışma ve yaratıcı iş birliklerinin önemini vurgulayarak, tiyatro sanatını geleceğe taşımak için ortak çalışmalar yürütme kararlılığını ortaya koydu.

"Kalıpları Kır" Projesiyle Geleceğe Doğru Adımlar

ETC üyeliğiyle birlikte Devlet Tiyatroları, 2024-2028 yılları arasında hayata geçireceği "Kalıpları Kır" projesiyle de dikkat çekiyor. Bu proje kapsamında dijital performanslar, sürdürülebilir tiyatro ve çeşitli sanat projeleri gibi alanlarda uluslararası iş birlikleri kurulması hedefleniyor. Özellikle Dortmund'daki Dijitallik Akademisi ile başlatılan iş birliği sayesinde, Devlet Tiyatroları, yaratıcı ve teknik personelinin yeni teknolojiler ve dijital performans alanlarında uzmanlaşmalarını sağlayacak.

Devlet Tiyatroları, ETC üyeliğiyle birlikte sadece uluslararası alanda daha güçlü bir konuma gelmekle kalmayacak aynı zamanda sanatsal özgürlüklerin korunması ve kültürel dayanışmanın güçlenmesi için de önemli bir rol üstlenecek.