Devlet Tiyatroları 70'inci yılını 'yıldızlar geçidi' ile kutladı

Devlet Tiyatroları, kuruluşunun 70'inci yılı dolayısıyla geçmişten bugüne oynanan oyunlardan bölümlerin canlandırıldığı özel bir program düzenledi.

Devlet Tiyatroları (DT), kuruluşunun 70'inci yılını geçmişten bugüne oynanan oyunlardan bölümlerin canlandırıldığı, usta oyuncuların performanslarını sergilediği ve hayatta olmayan sanatçıların anıldığı özel bir programla kutladı.

Çayyolu Cüneyt Gökçer Sahnesi'nde düzenlenen 70'inci yıl programının sunuculuğunu sanatçılar Zafer Algöz ve Seray Gözler üstlendi.

Program, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve Barış Pınarı Harekatı şehitleri için saygı duruşuyla başladı.

Yedi Kocalı Hürmüz'den Damdaki Kemancı'ya yıldızlar geçidi

Özel kutlama programında, geçmişten bugüne oynanan önemli eserler ile bazıları halen sahnelenen oyunlardan kısa bölümler, usta oyuncuların performanslarıyla geceye renk kattı.

Özel programda Metin Oyman "Bir Şehnaz Oyun", Nihat Hakan Güney "Kral Oidipus", Gaye Alacacı ve Tolga Tecer "Üç Kuruşluk Opera", Münir Caner "Köşebaşı", Hülya Savaş ve Hande Gürler "Bağdat Hatun", Hakan Meriçliler ve Veda Yurtsever "Hırçın Kız", Pelin Dikmenoğlu "Yedi Kocalı Hürmüz", Levent Çelmen "Damdaki Kemancı", Hülya Gülşen, Hakan Çimenser ve Celal Kadri Kınoğlu "Giydirici", İbrahim Raci Öksüz "Sersem Kocanın Kurnaz Karısı", Bülent Emin Yarar da "Cyrano de Bergerac" oyunlarından kısa bölümler canlandırdı.

DT Genel Müdürü Mustafa Kurt, Ankara Devlet Tiyatrosu'nda geçen sezon olduğu gibi bu sezon da seyirciyle buluşan Moliere'in "Cimri" isimli oyunundan bir bölümü sahneledi.

Oyunculara performansları sırasında, canlandırdıkları oyunların 1947-1980 yıllarındaki başrol oyuncularının sahne fotoğrafları sinevizyon olarak eşlik etti.

DT'nin kuruluş öyküsünün usta oyuncuların röportajları ile anlatıldığı, seslendirmesini Sinan Pekinton, Murat Atak ve Özlem Ersönmez'in yaptığı "İlk Yıllar" isimli belgesel de gösterildi.

Programda Cüneyt Gökçer, Avni Dilligil, Muhsin Ertuğrul, Ergin Orbey, Baykal Saran ve ebediyete intikal eden tüm sanatçılar ekrana fotoğrafları yansıtılarak anıldı.

"Bu akşam seyirci DT'nin kuruluşuna şahitlik edecek"

Mustafa Kurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, DT'nin 10 Haziran 1949'da kurulduğunu, Haziran ayında sezon kapanırken 70'inci yıl kutlaması yapamadıklarını belirterek, büyük bir çalışma ile önemli bir akşam yaşayacaklarını söyledi.

Kurt, "Musiki Muallim Mektebi'nden başlayarak konservatuvarın kuruluşu ve nasıl Devlet Tiyatrosu'na dönüştüğünü anlatan bir belgesel yaptık. Bu geceye çalışırken, o tarihte oynanan oyunlar ve şu anda Ankara, İstanbul ve İzmir'de oynanan oyunlardan serpiştirme yaptık. Bu akşam seyircimiz DT'nin kuruluş tarihine, yaşadıklarına, tek tek açılan sahnelerin bugün nasıl 77 sahneye ulaştığına şahitlik edecek. Biz de aralarda onlara küçük bir sahne yaşatacağız." dedi.

Mustafa Kurt, 2019 yılı bitmeden kasımda İstanbul'da ve aralıkta İzmir'de özel kutlama programını seyircilerle buluşturacaklarını dile getirdi.

"Bu yuvanın içinde olmaktan heyecanlıyım"

Hakan Meriçliler, bu anlamlı günde ustalarını anarak sahnede bulunmanın mutluluk verici olduğunu söyledi.

Meriçliler, "Devlet Tiyatrosu'nun 70 yıldır nasıl emekle, uğraşıyla Türk halkına kültürel bir yaklaşımda bulunduğunu, tiyatroyu köy köy ulaşılmaz yerlere götürdüğünü anlatan bir oluşumun içinde olmaktan gurur duyuyorum." diye konuştu.

Usta oyuncu Levent Çelmen de DT oyuncusu olmanın onur verici olduğunu belirterek, 70 yıllık Devlet Tiyatroları'nda 46 yıl çalıştığını aktardı.

"Bu yuvanın içinde olmaktan heyecanlıyım. Türkiye'nin her yerinde yaygınlaşmış etkin bir kurumun mensubu olmaktan onur duyuyorum. Nice 70 yıllara." diyen Çelmen, özel programda hocaların hocası, usta oyuncu merhum Cüneyt Gökçer'in "Ah bir zengin olsam." şarkısını icra edeceğini kaydetti.

"Devlet Tiyatroları'nın öneminin artarak devam etmesini umuyorum"

Usta oyuncu ve rejisör Cem Emüler ise DT'nin mensubu olmaktan gurur duyduğunu ifade etti.

Emüler, "Bu gece 70 yılı gözden geçiriyoruz. Umarım 70, 170 yıl daha sürer. Çünkü çok önemli bir kurum Devlet Tiyatrosu. Devletin desteği olmadan güzel sanatların yaşaması, gelişmesi çok zor. Hala da öyle. Devlet Tiyatroları'nın öneminin artarak devam etmesini umuyorum. Zorluklar, sıkıntılar geçer. Sanat insanları zenginleştirerek, geliştirerek yaşar. Türkiye'de Devlet Tiyatrosu'na emek vermiş hayatta olan ve olmayan herkesi ve genç sanatçılarımızı kutluyorum. Nice nice yaş günleri diliyorum." diye konuştu.

Bülent Emin Yarar, Devlet Tiyatrosu'nun büyüyerek gelişmesi dileğiyle 70'inci yılı kutladı.

Yarar, DT'ye ilk adımını, Diyarbakır Devlet Tiyatrosu'na 1990'da girerek attığını belirterek, "Doğu'da olmanın ve doğu seyircisiyle buluşmanın zevkini tattım. Tüm bölgelerde turne yaptım. İstanbul'a döndüm ve iki oyunum oynamakta halen. Hamlet ve Profesyonel. Tabii ki DT'nin iyi yerlere gelmesi gerekiyor. Bunun coşkusunu hep birlikte yaşayalım. Buna herkes el atsın ve destek versin." dedi.

Usta oyuncu Hülya Gülşen Irmak ise DT'nin 70 yılının 37 yılında kendisinin bulunduğu ve bundan gurur duyduğunu belirterek, DT'nin büyük bir misyonu olduğunu ve bu misyonu yerine getirmek için herkesin canla başla çalıştığını kaydetti.

Uzun yıllar Ankara'da, son 10 yıldır da İstanbul'da görev yaptığını belirten Irmak, "Tiyatro iyidir, iyileştirir. Kendinize bir iyilik yapın. Eşinize, dostunuza bir tiyatro bileti hediye edin. Hayatınız değişebilir." dedi.

52 yıl tiyatroda

Yılların oyuncusu Münir Caner ise 70 yılın insan hayatında önemli bir dilim olduğunu ama sanatta mikroskobik bir zaman olduğunu söyledi.

70 yıllık zamanın 52 yılında kendisinin olduğunu söyleyen Caner, "52 yılın yorgunluğu var ama o yorgunluğun getirdiği bir dinamizm var. İnsanı sevmekle başlar her şey. Onun için insanı işleyen bir sanat, insanla var olacak olan bir sanat." dedi.

Caner, babasının da konservatuvarın ilk mezunlarından Salih Caner olduğunu anımsatarak, babasının, oyuncu olmasını istemediğini ama direterek tiyatrocu olduğunu kaydetti.

"Tiyatro, insanı insana, insanla insanca anlatma sanatıdır"

Tiyatro seyircisini ilk kuşak sanatçıların yetiştirdiğini ve olağanüstü bir seyirci olduğunu belirten Caner, bugün de en iyi tiyatro seyircisinin Ankara'da olduğunu dile getirdi.

Caner, "Ama eski hali kalmadı oyunların. Salonda pet şişelerle su içiliyor. Çikolata yiyenler var. Tespih çekenler de var. Gençlere bunu anlatamıyoruz. Herkesin elinde bir telefon. Tiyatro seyrediyor ama elinde telefon. Ona bakacaksan niye geldin. Sanatsız kalmayın diyorum gençlere. Tiyatro hayattır. Tiyatro, insanı insana, insanla insanca anlatma sanatıdır. Seyirci oyunun içindedir." dedi.

Özel gecede, sahneye Bir Şehnaz Oyun ile ilk çıkan usta sanatçı Metin Oyman ise ilk günkü gibi bir heyecan hissettiğini söyledi.

Oyman, "Ben çok yeni emekli oldum İzmir Devlet Tiyatrosu'ndan. Önceleri Ankara Devlet Tiyatrosu'nda çalıştım. Bu meslekten kopmak mümkün değil. Yüreğimiz, kalbimiz bu sahnede atıyor ve atacak. 26 sene önce oynadığım bir rolle bu geceyi açmak benim için son derece büyük bir mutluluk." ifadelerini kullandı.

Tolga Tecer ve Gaye Alacacı ise Devlet Tiyatroları'nda olmaktan ve bu mesleği yapmaktan duydukları mutluluğu dile getirerek, DT'nin 70'inci yılını kutladılar.

Usta hoca Bozkurt Kuruç'tan askerlere dua

Programın sonunda tüm oyuncular sahneye çıkarak selam verdi. Usta oyuncuların hocası, Devlet Tiyatroları Edebi Kurul Başkanı Bozkurt Kuruç sahneye çıkarak, özel gece için emek veren herkesi kutladı.

Kuruç, "Devlet Tiyatroları özel bir kurum. Tüm hocalarımızı saygıyla anıyorum. Ayrıca ülkemizi terör belasından kurtarmak için Barış Pınarı Harekatı'nda görev yapan Silahlı Kuvvetlerimize, tüm askerlerimize Allah'tan güç, kuvvet diliyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum." diye konuştu.

Gösteride emeği geçenlere, gecenin anısına 70'inci yıl belgesi takdim edildi.